4 Mayıs 2018
Sayı: KB 2018/18

Tek çıkış yolu devrimci sınıf hareketi
Saray çetesi yönetemiyor, burjuva muhalefet aciz!
İstanbul’da 1 Mayıs coşkusu: Yaşasın 1 Mayıs!
İzmir’de on binler 1 Mayıs’ta Gündoğdu’daydı
Ankara’da baskı ve engellere rağmen kitlesel 1 Mayıs
Gebze’de 1 Mayıs
Bursa’da 1 Mayıs mitingi: Güzel günler göreceğiz!
Kayseri’de coşkulu ve sınıfın damgasını vurduğu 1 Mayıs!
Türkiye’de her yer 1 Mayıs!
Kürdistan’da 1 Mayıs kutlamaları
Devrimci miras yaşatmak, daha ileriye taşımakla mümkündür!
Avrupa’da kitlesel 1 Mayıs kutlamaları
Dünyanın dört bir yanında 1 Mayıs!
Almanya’da işyeri işçi temsilcilikleri seçimleri
“Üniversiteme dokunma” eylemleri üzerine...
Denizler’in yolu devrime çıkar!
Bataklık
Dünyanın en güzel serçesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’da kitlesel 1 Mayıs kutlamaları

 

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Avrupa’nın çeşitli kentlerinde kitlesel eylemlerle kutlandı.

Köln

Almanya’da 500 kentte düzenlenen ve 340 bin kişinin katıldığı 1 Mayıs etkinliklerinden biri de Köln’de Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) çağrı yaptığı “Çeşitlilik, adalet ve dayanışma!” şiarı altında gerçekleşti.

Binlerce kişinin katıldığı yürüyüşe DGB binasının önünde başlandı ve şehir merkezinde düzenlenen kitlesel bir miting ile sona erdi.

Mitingde IG Metall Sendikası ikinci başkanının da aralarında bulunduğu konuşmacılar, işçi haklarının arttırılmasını ve işçilerin daha fazla söz hakkına sahip olmalarını talep ettiler.

Yürüyüşe NGG (Beslenme) Sendikası, GEW (Eğitim Gelişim Bilim) Sendikası, Ver.di (Birleşik Hizmet Sendikası), İG BAU (Endüstri Sendikası Çevre-Tarım -İnşaat), IG BCE (Endüstri Sendikası Madencilik-Kimya- Enerji) ve IG Metall sendikalarına üye işçiler kendi kortejlerinde katıldı. Her yıl olduğu gibi, Ford işçileri en kalabalık ve coşkulu kortejlerden biriydi.

Yürüyüşe sendikaların dışında, MLPD, Sol Parti, DKP gibi Alman parti ve antifaşist örgütler katıldı. Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimci ve sol örgütler de yürüyüşe kendi flama, döviz ve pankartları ile katıldı. Sınıf devrimcileri de Almanca olarak “Yaşasın proletarya enternasyonalizmi! TKİP” şiarlı bir pankart taşıdılar.

Mülheim

Alman Sendikalar Birliği (DGB) tarafından, Almanya’nın her tarafında merkezi olarak “Dayanışma, çeşitlilik ve adalet” çağrısıyla gerçekleştirilen 1 Mayıs etkinliklerinden birisi de, Mülheim şehrinde gerçekleşti. 1 Mayıs asıl olarak Siemens ve metal işçilerininin damgasını vurduğu bir yürüyüşle kutlandı.

Sınıfa yönelik sosyal saldırıların ve özellikle Mülheim’de Siemens çalışanlarına yönelik işten atmaların had safhaya ulaştığı bir dönemde, sınıfın alanlara akması gereken öfkesi bir kez daha sendika bürokratlarının özel çabası ile boşa düşürülmüş bulunmaktadır.

Alman çelik sektörü devlerinden olan Mannesmann fabrikası önünde başlayan yürüyüş, asıl olarak metal, hizmet ve inşaat sektörü çalışanlarından oluşan, sınıfın ileri kuşağını temsil eden 500’e yakın işçinin katılımı ile saat 10.30’da başladı. Yürüyüşe MLPD, Die Linke (Sol Parti), Mülheim Alevi Derneği, TKİP ve BİR-KAR taraftarları bayrak ve flamaları ile katıldı. Ajitasyon konuşmaları ve sloganlarla süren yürüyüş şehir merkezinde gerçekleştirilen bir miting ile devam etti.

Mitingin sonrasında Mülheim BİR-KAR çalışanları ve onlarla birlikte yürüyüşe katılan yirmiye yakın emekçinin de katılımı ile saat 15.00’te yapılan bir etkinlikte tekrar bir araya gelindi. 1 Mayıs’ın tarihsel önemi ve devrimci sınıf haraketi üzerine yapılan tartışmalarla devam eden etkinlik birlikte söylenen devrimci marşlar ile akşamın geç saatlerine kadar sürdü.

Dortmund

Büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu, bu nedenle oldukça coşkulu ve canlı geçen, 5 bin kişinin katıldığı yürüyüşe; MLPD, DKP, Die Linke’nin de aralarında olduğu yerli partiler ile anarşist ve otonomcu gruplar katılırken, Türkiyeli Anadolu Federasyonu, DİDF ve Alevi Derneği de dahil pek çok kurum pankart ve flamaları ile katılım sağladı.

RJ (Revolutionärer Jugendbund) de kızıl bayrakları ile yerini aldı ve üzerinde  “Kapitalizm modern köleliktir - Diz çökme, mücadeleye!” yazılı bir pankart taşıdı. Canlı ve coşkulu biçimde “İşgal, grev, direniş!”, “1 Mayıs kızıldır, kızıl kalacak!” ve “Tek yol devrim!” sloganlarının sıklıkla haykırıldığı RJ korteji, canlılığı ve coşkusuyla ilgi topladı.

Yürüyüşün ortalarında Alman Sendikalar Birliği (DGB) görevlileri bir komünist grubu yürüyüşten çıkarmak için yolu tıkadı. Komünist grup pankartında ve sloganlarıyla DGB’yi bürokratlıkla suçluyordu ve  toplu iş sözleşmelerindeki işbirlikçi tutumlarından dolayı “sınıf haini” olarak tanımlıyordu. DGB grubun yolunu kesince diğer katılımcılar söz konusu guruba destek oldu ve görevlileri engelledi. Kısa süreliğine geri çekilen DGB ikinci kez tekrar yürüyüşü durdurdu. Bununla da kalmadı, bu kez polisi de yardımına çağırdı. RJ megafon aracılığı ile yaptığı ajitasyonla DGB’nin tutumunu ve polisi de yardıma çağırmasını teşhir etti. Ardından attığı sloganlarla kitleyi de sloganlarına ortak etti. Oluşan sert tepki sonucu polis geri çekildi ve yürüyüş devam etti.

Daha sonra polis, bu kez de bir katılımcının fotoğraflarını çektiğini bahane ederek yeniden saldırıya geçti. Yürüyüşçülerden birini yakalayıp, kitleden uzaklaştırmaya çalıştı. RJ yine megafon aracılığıyla gerçekleştirdiği ajitasyonuyla herkesi dayanışmaya çağırdı. Ajitasyonunda polisin uyguladığı provokatif tutuma dikkat çekerek, Almanya’da gündeme getirilen yeni polis yasalarına değindi; 1 Mayıs’ın işçilerin ve emekçilerin günü olduğunu, devletin ve polisinin baskısına boyun eğmeyeceklerini açıkladı. Topluca aralıksız biçimde polise karşı sloganlar atıldı ve polis alıkoyduğu kişiyi serbest bırakana dek yürüyüşe devem edilmeyeceği belirtildi. Bu direnç sonucunda ilgili kişi serbest bırakıldı. Gelişme “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganı ve alkışlarla karşılandı. Bu olayın ardından yürüyüş sona erdi.

1 Mayıs alanında 23 Haziran’da Essen’de yapılacak 3. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali’ne çağrı yapan el ilanları dağıtıldı, bilet satışları gerçekleştirildi.

Paris

İşçi sınıfının uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta Fransa’da 240 yerde yürüyüş yapıldı. CGT ve SUD sendikasının çağrısıyla gerçekleşen yürüyüşlere Fransa genelinde 210 bin işçi emekçi ve gencin katıldığı açıklandı.

Paris’teki yürüyüşe işçi sendikalarından CGT ve SUD’ün yanı sıra ögrenci sendikaları UNEF ve UNL katıldı. Saat 14.30’da kortejlerin hareket etmesinden kısa bir süre sonra, kortejin en önünde binlerce genç kitleden oluşan ilerici, devrimci, anti-faşist, anti-kapitalist kitleye polis saldırdı ve karşılıklı çatışma yaşandı. Yürüyüş kortejleri bunun sonucunda bölündü. Uzun süre hareketsiz kalarak saatleri bulan beklemenin ardından yürüyüş güzergahı değiştirilerek parça kortejler, bitiş noktası Place d’İtalie’ye yönlendirildi. Yürüyüş boyunca işçi emekçi ve gençler Macron’un kararnamelerine ve temsil ettiği sermaye ve kapitalizme karşı öfkeli sloganlar haykırarak polis saldırılarını teşhir ettiler. Sendikal birliğin sağlanamadığı eyleme 55 bin işçi emekçi ve gencin katıldığı açıklandı.

Türkiyeli ilerici devrimci parti ve kurumlar da öğlenden itibaren Bastille Meydanı’nda pankart ve bayrakları ile yer alarak 1 Mayıs kutlamalarına hep birlikte çekilen coşkulu halaylarla başladılar. Paris TKİP taraftarları ise meydana Fransızca “Bütün ülkelerin işçileri birleşin-TKİP!”, “İşçi sınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak-TKİP!” şiarlı pankartları asarak parti bayrakları ile yer aldılar. Alanda ayrıca “Sömürüye, işsizliğe, yoksulluğa, ırkçılığa, faşizme ve savaşa karşı 1 Mayıs’a! Sosyalizm için mücadeleyi büyütmeye!” şiarlı TKİP Yurtdışı Örgütü imzalı yüzlerce bildiri dağıtıldı.

Lorient

Lanester ve Lorient arasindaki Saint Christophe köprüsünde saat 10.00’da toplanılarak 11.00’de Lorient’daki sendikalar binasının önüne yüründü. ‘68’in de 50. yıldönümü dolayısıyla anıldığı yürüyüşe bin 500’den fazla kişi katıldı. Sendikalar ve yerli sol partilerin katılım sağladığı yürüyüşün ardından 1 Mayıs Tertip Komitesi’nin açıklaması okundu. Macron’un işçi sınıfına ve öğrencilere karşı “reform” saldırıları teşhir edildi.

Sonrasında, ‘68 kuşağından iki kişi ayrı ayrı ‘68’de yaşadıklarını kısa kısa anlattılar. Cosmao Dumanoir salonunda ‘68 konulu sergi açıldı ve 13.30’da da sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinliğe Türkiyeli siyasi parti, kurum ve derneklerden Kürt hareketi, Morbihan Alevi Derneği ve BİR-KAR katılım sağladı.  Komünistler yürüyüş boyunca TKİP imzalı 1 Mayıs bildirisinin Fransızca ve Türkçesinin dağıtımını yaptı. Bildiriler Fransızlar tarafından ilgiyle karşılandı.

Lozan

İsviçre’nin Lozan kentinde 1 Mayıs’a işçi ve emekçilerin coşkusu damga vurdu.

Saat 17.30’da tren istasyonunda başlayan yürüyüş, Rippone Meydanı’nda sona erdi.

Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı yürüyüş kolunun en önünde SSP ve UNIA sendikaları yer aldı. POP, Solidarité ve Yeşiller de yürüyüşte yer aldı.

MLKP ve Kürt hareketinin de katıldığı yürüyüşte, sol örgütlerin ve sendikaların kadın kollarının katılımı dikkat çekti.

TKİP de “Kapitalizm savaştır!”, “İşçi sınıfı savaşacak sosyalizm kazanacak!” ve “Krizin faturasını kapitalistler ödesin!” şiarları ve bildiri dağıtımıyla yürüyüşte yer aldı.

Essen

Essen’de gerçekleşen 1 Mayıs etkinliklerinden ilki, Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) düzenlediği geleneksel 1 Mayıs yürüyüşüyle Rüttenscheid semtinde saat 10.00’da başladı. Yürüyüşe DGB’nin yanı sıra, Alman Marksist Leninist Partisi (MLPD), MLPD gençlik kolu Rebell, TKİP, BİR-KAR, Essen Kürt Toplum Merkezi NAV-DEM, Sol Parti (Die Linke), Alman Komünist Partisi (DKP), Hizmet Çalışanları Sendikası (Ver.di) ve DİDF pankart ve flamalarıyla katıldı. Yürüyüşte TKİP imzalı bildiriler yoğun bir şekilde dağıtıldı.

Yürüyüş kolu saat 11.00 sularında Essen şehir merkezinde bulunan Burgplatz Meydanı’na vardı. Miting alanında da TKİP imzalı bildirilerin yoğun dağıtımının yanı sıra TKİP adına kısa bir konuşma da gerçekleştirildi. 1 Mayıs mitingi, diğer sendika ve örgütler adına yapılan konuşmaların ardından saat 14.00’e doğru sonlandırıldı. Geçen yıllara göre bu seneki 1 Mayıs yürüyüşüne daha yoğun bir ilgi vardı.

Daha sonra ise, her yıl olduğu gibi bu yıl da, Essen BİR-KAR örgütünün de içinde bulunduğu tertip komitesi tarafından düzenlenen geleneksel 1 Mayıs etkinliği Zeche Carl Meydanı’nda binlerce emekçinin katılımıyla coşkulu bir şekilde kutlanmaya devam etti. Essen BİR-KAR örgütünün kutlama meydanındaki standını yüzlerce emekçi ziyaret etti. Yanı sıra 1 Mayıs meydanında, 23 Haziran’da düzenlenecek 3. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali’nin yoğun bir propagandası yapıldı.

Etkinlik, saat 20.00’de sona erdi.

Stuttgart

Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) “Dayanışma, çeşitlilik ve adalet” çağrısıyla yaptığı 1 Mayıs eylemi için, yerli ve göçmen işçi, parti ve örgütlerin toplanma alanı olan Marienplatz’da saat 08.30’dan itibaren toplanmaya başlandı. Alanda çok değişik dillerde ve renklerde açılan pankartların etrafında toplanan 1 Mayıs eylemcileri, saat 10.00’da miting alanına doğru yürüyüşe geçtiler. Taşınan pankartlarda ve dağıtılan bildirilerde kapitalist sömürüye, işsizliğe, emperyalist savaş ve silahlanmaya, ırkçılık ve faşizme karşı dayanışma ve mücadele çağrıları yer alıyordu. Yürüyüşte, Türkiye Komünist İşçi Partisi (TKİP) imzalı “Yaşasın 1  Mayıs, yaşasın sosyalizm” pankartı da taşındı.

Bir saate yakın süren yürüyüş kolunun miting alanına ulaşmasından sonra sahneyi işgal eden sendikal bürokrasinin programı başladı. Sendika bürokrasisinin yaptığı konuşmalarda yürüyüş boyunca yürüyüşe hakim olan canlılık ve devrimci taleplerin zerresi yoktu. Konuşmalara soyut bir ırkçılık karşıtlığı, sosyal adalet ve barış dili hakimdi. Dolayısıyla da yapılan konuşmalar oldukça ruhsuz ve yavandılar.

Otonom gruplar bu yıl da sendikanın çağrısıyla yapılan yürüyüş kolunun miting alanına ulaşmasından sonra yürüyüş kolundan ayrılarak ikinci bir yürüyüş başlattılar. Genç ve oldukça canlı bir kitleye hitap eden otonom grupların talepleri ve gösterdikleri hedefler de netti. Her zaman olduğu gibi bu yürüyüşte de polis saldırgan ve provokatif tutumunu sürdürdü. Kent merkezinde araçlarıyla konvoy halinde hareket eden polis, toplumda tedirginlik yaratmayı amaçlıyordu.

Yürüyüş ve mitinglerden sonra İşçi Eğitim Merkezi/ABZ’de MLPD’nin çağrısıyla düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarında BİR-KAR da yer aldı. Saat 14.00’te başlayan ve saat 18.00’e kadar süren etkinliğe ayrıca Kürdistan, Filistin ve İranlı göçmenler de katıldılar. Kültürel programın yanı sıra, yapılan konuşmalarda 1 Mayıs’ın tarihsel anlamı ve güncel önemi üzerinde duruldu.1 Mayıs Marşı’nın ve Enternasyonal’in ortaklaşa söylendiği eylem tam bir enternasyonal dayanışma içerisinde yapıldı.

Bielefeld

Almanya’nın birçok kentinde olduğu gibi Bielefeld’de de iki bini aşkın kişi 1 Mayıs yürüyüşü gerçekleştirdi.

Amman Sendikalar Birliği’nin (DGB) Marktstr’da bulunan binasının önünde saat 10.00’da bir araya gelen işçi ve emekçiler, saat 10.30’a doğru yürüyüşe geçti.

Bu sene DGB önünde toplanan kitle hava muhalefetine rağmen oldukça coşkuluydu. Toplanma alanında Die Linke üyeleri sosyal saldırılara ilişkin hazırladıkları sokak tiyatrosu yaptılar. Bir grup genç IG-Metall üyesinin, başlarında baretlerle ve sloganlarla sendika önüne gelmeleri kitlede heyecan yarattı.

Yürüyüşe TKİP taraftarları, Marx ve Engels resimlerinin ardında “Bütün ülkelerin işçileri birleşin” şiarlı pankart ve bayraklarıyla katıldı.

Devrimci Gençlik Birliği (RJ) de, “Biz çalışmak için yaşamak değil, yaşamak için çalışmak istiyoruz!” şiarlı bir pankartla katıldı. Devrimci Gençlik Birliği yürüyüş boyunca ve alanda yaygın bir biçimde bildiri dağıtımı gerçekleştirdi.

Miting alanında belediye başkanı konuşmasını yaptıktan sonra DGB ve IG Metall adına konuşmalar gerçekleştirildi.

Eylem, alanda kurulan bilgilendirme ve yemek standlarıyla öğleden sonraya kadar sürdü.

Nürnberg

Her sene olduğu gibi bu sene de sendikaların çağrısı ile gerçekleşen 1 Mayıs yürüyüşüne 6 bin 500 işçi ve emekçi katıldı. Mitingde bu sayı daha fazlaydı. Farklılıklar, adalet ve dayanışma sloganlarının öne çıkarıldığı 1 Mayıs çok sayıda ulustan emekçinin katılımı ile coşkulu bir şekilde gerçekleşti. Ardından çeşitli konuşmaların ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirildiği mitinge katılım daha da fazlaydı. Konuşmalarda işçi sınıfının ve emekçilerin sorunları dile getirildi ve talepleri seslendirildi. Rengi ise reformizm olarak ifade edeceğimiz temelde gerçekleşti.

Diğeri devrimci 1 Mayıs yürüyüşü idi. Ağırlıklı kitlesini gençlerin ve anarşistlerin temsil ettiği yine çok sayıda ulustan emekçilerin katıldığı devrimci 1 Mayıs yürüyüşü ve mitingi idi. Dayanışma ve mücadele sloganı ile gerçekleştirilen yürüyüşte Kürt ulusu ile dayanışma dillendirildi. Sosyal devrim sloganı sürekli tekrarlandı. Türkiyeli devrimci örgütlerin de katıldığı yürüyüş coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Almanya kapitalist devleti lanetlendi. Yürüyüşe 3 bin kişilik katılım oldu.

Yine Fürth’te 300 kadar faşist Pegida yapılanmasının yapmak istediği yürüyüşe beş yüze yakın 1 Mayıs katılımcısı emekçi ve anti-faşist tarafından karşı engelleme eylemi gerçekleştirildi. Faşist hareketin yürüyüşü zora sokuldu.

Hamburg

Uluslararası işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü kutlamalarından biri de Hamburg’da yapıldı. Kutlama için önce saat 11.00’de S.Bahnhof-Ohlsdorf’ta toplanıldı. İşçiler DGB Sendikası’nın bayrak ve flamalarıyla alana geldiler. DGB Sendikası’na bağlı IG Metall, Ver.di ve diğer sendikalar ise kendi bayrak ve flamalarıyla alanda yerlerini aldılar. Yerli partilerden DKP, MLPD, Die Linke ile anti-faşist kurumlar parti bayrakları, pankartlar ve flamalarla toplanma alanına geldiler. Türkiyeli kurumlardan ise ATİK, ADHK, BİR-KAR, DİDF, AGİF ve Alevi Derneği de kendi pankart ve kurum flamalarıyla kutlamaya katılım sağladı. Toplanma alanında bir müddet beklendikten sonra yürüyüşe geçildi.

Havanın yağmurlu ve soğuk olmasına rağmen yürüyüş oldukça coşkulu ve canlı idi. Enternasyonal Marşı ile başlayan yürüyüş sırasında “Yasasın 1 Mayıs!”, “1 Mayıs kızıldır kızıl kalacak!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganları atıldı. Bir saate yakın yüründükten sonra miting alanına gelindi.

Miting alanında DGB Sendikası adına Katja Korger, IG Metall Sendikası adına Hans-Jurgen birer konuşma yaptı. Yapılan konuşma ağırlıklı olarak işçilerin ve emekçilerin ücret ve sosyal haklarının üzerineydi. Miting konuşmalarla birlikte sona erdi.

Beş bin işçi-emekçinin katılığı miting sırasında işçiler ve emekçiler kurulan standları dolaşarak kitap ve gazete alışverişi yaptılar.

Komünistler bu yılki 1 Mayıs’a TKİP bayrağı ve kurum flamalarıyla katıldı. Toplanma alanı ve miting alanında “Sosyalizm için mücadeleyi büyütmeye!” başlıklı bildirilerin dağıtımı ve Kızıl Bayrak gazetesinin satışı yapıldı.

Frankfurt

Frankfurt’ta her sene saat 09.30’da başlayan 1 Mayıs, bu sene alınan karar üzerine saat 10.30’da başladı.

Her zamanki toplanma yeri olan Günthersburgpark’ta toplanan emekçiler, burada yapılan müzik yayını ve dağıtılan bildirilerin ardından kortejler oluşturarak yürüyüşe geçti.

Yürüyüş kolunun en önünde IG Metall ve Ver.di sendikaları yürüdü. Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) bu seneki sloganı olan “Dayanışma, çeşitlilik, adalet!” pankartının arkasında yürüyen sendikaların korteji bu yıl daha kalabalıktı. Sendikaların gündeminde savaş, taşeronlaştırma, düşük ücretler ve eşit işe eşit ücret temaları vardı.

Sendika kortejlerini ise yerli ve göçmeniyle çeşitli siyasal hareketler izledi. Yerli partilerden KPD, Die Linke, DKP katıldı. MLPD  bu sene Frankfurt yerine Hessen eyaletinin bir başka kenti olan Darmstadt’ta katılmayı tercih etti. Bunların içinde en organize katılan KPD idi. KPD ön hazırlık çalışmalarında aktif faaliyet yürüttü.

Yürüyüşün en anlamlı, en kalabalık ve en coşkulu korteji kuşkusuz DGB, Yeşiller, DİDF, SPD  vb. çeşitli sendika ve partilerin gençliğinin oluşturduğu ortak kortejdi. “UNİTED” ortak ismi ile yürüyen bu kortej, attığı anti-faşist ve anti-kapitalist sloganlarla oldukça dikkat ve sempati topladı.

Türkiyeli çeşitli gruplar da her zamanki gibi yürüyüşün önemli ve canlı katılımcılarından biriydi. DİDF, Partizan, ADHK, Haziran, HDK, MLKP, Mezopotamya Kültür Merkezi, Anadolu Federasyonu, Alevi Kültür Merkezi pankartlarıyla yürüyüşe katıldılar.

Bunların dışında KKE (Yunanistan), PJAK (İran), Podemos (İspanya), Komala (İran), Ezidi derneği ve Sri Lankalılar da yürüyüşe katılanlar arasında yer aldı.

Sınıf devrimcileri üzerinde “Kapitalizm işsizlik, ırkçılık ve savaş demektir; yaşasın sosyalizm!” yazan TKİP imzalı bir pankart, bayraklar ve dövizlerle yürüdüler. Yürüyüş boyunca KPD korteji ile birlikte başta 1 Mayıs Marşı olmak üzere, devrimci marşlar söylenip ortak sloganlar atıldı.

Yürüyüş boyunca TKİP imzalı 1 Mayıs bildirileri ile BİR-KAR İşçi Komisyonu’nun 1 Mayıs bildirileri dağıtıldı.

Devrimci Gençlik Birliği (RJ) de, “Taşeronlaştırmaya ve düşük ücrete karşı 1 Mayıs’ta mücadeleye!” yazılı bir pankartla yürüdü.

Geçen seneye göre nispeten daha uzun bir güzergahtan geçildikten sonra miting alanı olan Römer’de toplanıldı.

Mitingde Ver.di temsilcisi, Frankfurt belediye başkanı ve DGB’nin gençlik temsilcisi başta olmak üzere çeşitli konuşmalar yapıldı. Demagojik de olsa Ver.di temsilcisinin gelir uçurumu ve sosyal hak gasplarından bahsetmesi anlamlıydı.

Yakın zamanda ikinci kez yeniden seçilen SPD’li belediye başkanı ise, seçilmesinde katkısı olan sendikalara teşekkür ettikten sonra Frankfurt’ta herkesin kardeşçe bir arada yaşadığını ve ırkçılara yer olmadığını ifade etti.

DGB, yürüyüş ve mitinge 6 bin kişinin katıldığını ilan ederken, hem yürüyüşe, hem de mitinge geçen senekinden daha fazla katılım oldu.

Wuppertal

Dünya işçilerinin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs vesilesiyle bir kutlama da Almanya’nın Wuppertal kentinde gerçekleştirildi. Yürüyüşe bine yakın işçi, emekçi ve genç katılım sağladı.

Önce saat 10.00ðda DGBðnin önünde toplanıldı. Burada bir süre beklenildikten sonra yürüyüşe geçildi. Yürüyüşün en önünde sendikaya ait önlükleri, rengarenk pankart ve dövizleri ve nispeten güçlü katılımı ile Kimya-Enerji Sendikası’nın (IG.BCH) korteji vardı. Onların dışında Ver.di sendikası da yürüyüşte yer aldı.

Sendika kortejlerinin arkasında ise kendilerine ait pankart, bayrak ve flamaları ile Almanya’dan MLPD, Die Linke, DKP gibi ilerici partilerin ve TKİP ve Avrupa/DGB’nin yanı sıra Partizan, ADHK ve Anadolu Federasyonu gibi kurumların kortejleri vardı.

Kentin merkezine doğru yapılan yürüyüşün en canlı korteji TKİP ve DGB korteji idi. Kortej, üzerinde “Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz” yazılı TKİP imzalı büyük boy pankartı, yürüyüş boyunca taşınan ve üzerinde “Efrîn’de işgale son, Kürt halkına özgürlük” yazılı TKİP imzalı afişten yapılmış dövizleri, orak-çekiçli ve TKİP imzalı kızıl bayraklar ve DGB’ye ait kızıl bayraklı ve üzerinde “Kaybedecek bir şeyimiz yok, kazanacak koskoca bir dünya var” yazılı pankartlı görselliği en ilgi gösterilen korteji oldu. TKİP ve DGB korteji hiç susmayan sloganları ile de en canlı ve coşkulu kortejdi. Yol boyunca Almanca, Türkçe ve Kürtçe olarak “Yaşasın 1 Mayıs!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “İşgal, grev, direniş!”, “A, anti, anti-kapitalista!” ve “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganları haykırıldı. “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganına yerli ve Türkiyeli tüm kitle eşlik etti.

Bu yılki 1 Mayıs kutlamasında işçilerin en yakıcı sorunları olan işsizlik, yoksulluk, taşeron sistemi, sosyal hakların geri alınması ve savaş gibi sorunlar öne çıkarıldı. Gerek yürüyüş sırasında taşınan dövizlerde, çeşitli patilerin dağıttığı bildirilerde ve gerekse miting alanında yapılan tüm konuşmalarda bu sorunlar işlendi. Bu sorunlar için mücadele çağrıları yapıldı. Zaten sendika merkezi de sosyal hakların iyileştirilmesi ve dayanışma şiarı ile düzenlenmişti.

DGB önünde başlatılan yürüyüş kent merkezindeki Platz der Republik Meydanı’nda sona erdi. Burada bu kez miting yapıldı. Alanda her yılki gibi yerli ve göçmen parti ve kurumlara ait kitap ve yemek standları kurulmuştu. Miting alanında kurulu platformda sendika temsilcileri her zamanki gibi hamasi nutuklardan ibaret konuşmalar yaptılar. Yanı sıra müzik dinletileri gerçekleştirildi.

NRW eyaletinin bir zamanki en önemli sanayi havzası olan Wuppertal’deki 1 Mayıs kutlaması, bu konuşma ve dinletilerin ardından sona erdi.

Berlin

Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) çağrısıyla düzenlenen yürüyüş tarihi Alexanderplatz yakınında Hackescher Markt’da saat 10.00’da başladı.

DGB’nin bu yılki şiarı “Çeşitlilik, adalet, dayanışma” olurken, somut talepler arasında “%6 zam en az 200 €” yer aldı.

DGB pankartının arkasında IG-BCE, BAU, IG-Metall, EVG, Ver.di, GEW ve diğer sendikalar kortejlerini oluşturdular. Sendika kortejlerinin arasında ve arkasında göçmen örgütlerin oluşturduğu kortejler yer aldı. Kortejlerin katılımı geçen seneye oranla aynıydı. Yürüyüşe yaklaşık 5 bin kişi katıldı, miting alanına katılım ise 10 bin civarında oldu.

Yürüyüşte öne çıkan pankart ve dövizlerde daha çok ücretlerin arttırılması, iş güvencesi, Hartz IV yasasının kaldırılması şiarları göze çarpıyordu. Yürüyüş saat 12.00’de tarihi Brandenburger Tor‘da yapılan mitingle son buldu.

Miting alanında IG-Metall Yönetim Kurulu Üyesi Irene Schulz ve Berlin Eyaleti Başkanı Michael Müller birer konuşma yaptılar.

Komünistler yürüyüşe “Hep birlikte sosyal yıkıma, ırkçılığa ve emperyalist saldırganlığa karşı!/TKİP” pankartıyla katıldı.

Basel

1 Mayıs, İsviçre’nin birçok kentinde olduğu gibi Basel’de üç bini aşkın kişi tarafında  kutlandı. Sendikaların ve kitle örgütlerinin yanı sıra TKİP’nin de bileşeni ve örgütleyicisi olduğu “Anti Kapitalist Blok” tarafından kutlanan bu yılki 1 Mayıs, önceki yıla göre daha da kitleseldi. İsviçre’nin en büyük sendikalardan UNİA, Syndicom gibi sendikaların üyelerini seferber etmekte önceki yıla göre daha ciddi çaba sarf ettikleri gözlendi. Genç Sosyalistler, kitlesellik ve coşku bakımında dikkat çekiciydi. Kitleselliğiyle dikkat çeken bir başka grup ise “Kağıtsızlar” olarak bilinen, oturum izni olmayan ve “Hiçbir insan illegal değildir” şiarıyla örgütlenen çeşitli ulustan göçmenlerdi.

Devrimci 1 Mayıs Platformu da her yılki gibi dikkate değer bir kitle seferber etti. Uzun yıllar önce oluşan ve artık kurumsallaşmış bulunan Devrimci 1 Mayıs Platformu bu yıl da hazırlık toplantılarına erken bir tarihte başladı. Yapılan birçok toplantıda birçok konu zengin ve dostça tartışmalarla sonuca bağlandı. Ortak bildirinin içeriği, ortak afiş ve ortak pankartta kullanılacak şiarlar, anlamlı tartışmalara vesile oldu. Afiş ve ana pankart için “Devrimci bir 1 Mayıs için; Dayanışmacı, Mücadeleci ve Enternasyonal” şiarı kullanıldı. Ortak bildiride ise kapitalizmin çok yönlü bunalımı, sosyal ve siyasal hak gaspları, polis rejimlerine geçiş, göçmenlik sorunu, Kürt halkıyla dayanışmanın önemi, yaygınlaşan sınıf ve kitle hareketleri vb. temalar öne çıkarıldı. Kent bölgelere ayrılarak ve her bir bileşen için bölge belirlenerek ortak bildiri ve ortak afişler yaygın olarak kullanıldı.

Saat 10.30’da başlayacak yürüyüş için sendikalar saat 10.00’da toplanma çağrısı yapmıştı. Devrimci 1 Mayıs Platformu ise hazırlık için saat 09.30’da alanda toplanma çağrısında bulunmuştu.

Saat 10.30’da yürüyüş başladı. Yürüyüş kortejinin en önünde sendikalar ve çeşitli kitle örgütleri yer alıyordu. Sendikaların ardında en önde Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun ortak pankartı yer aldı. Bunun ardında ise sırayla komitenin bileşeni olan kurumlar pankart ve flamalarıyla kortejlerini oluşturdu. Yürüyüş boyunca Devrimci 1 Mayıs Platformu ortak kortejinde “Krizin ve savaşın arkasında sermaye var, sermayeye karşı mücadelemiz enternasyonaldir!”, “Yaşasın uluslararası dayanışma!”, “Her yerde faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın 1 Mayıs!”,  “Devrim, devrim, devrim!” sloganları coşkuyla atıldı. Önceden hazırlanan ve kaydedilen konuşmalar güzergah boyunca yapıldı. Devrimci marşlar ses cihazından düzenli olarak seslendirildi.

TKİP taraftarları, TKİP imzalı “Sosyal hak gasplarına, işsizliğe, ırkçılığa ve savaşa karşı sosyalizm için mücadeleye” şiarlı pankartla yürüyüşte yer aldı. Ayrıca BİR-KAR tarafından hazırlanan bültenin dağıtımı yapıldı.

 

 

 

 

İran’da on binler 1 Mayıs’ı parlamento önünde kutladı

 

Stuttgart’ta yapılan 1 Mayıs kutlamalarında İranlı dostlarımızla birlikteydik. Yürüyüşten sonra her yıl yapılan geleneksel 1 Mayıs kutlamalarında da birlikte yer aldık. Yürüyüş boyunca olduğu gibi, kutlamanın yapıldığı alanda da kulaklarımız doğal olarak geldiğimiz ülkenin meydanlarında kutlanmakta olan 1 Mayıs eylemlerindeydi. Heyecan ve tedirginlikle sosyal medya üzerinden kutlama haberlerini izliyorduk. Kızıl Bayrak sayfasını ve daha birçok haber portalını habire karıştırıyorduk. Yasak ve devlet terörü altında Türkiye ve Kürdistan’da yapılan kutlamalardan aldığımız haber ve bilgileri, alanda bulunan Alman ve diğer uluslardan işçilerle paylaşarak, sevincimizi çevremize de bulaştırıyorduk. Türkiye’deki kutlamalarla ilgili yaptığımız açıklamalar enternasyonal coşku, heyecan ve dayanışma ruhuyla karşılanıyordu.

Türkiye işçi sınıfı, gençliği ve emekçileri bu 1 Mayıs’ta da susmamış, alanlara çıkarak bu büyük günü sahiplenmişti. Bu büyük bir onurdu ve bu büyük onuru paylaşmak da bizleri oldukça mutlu etmeye yetiyordu.

Derken İran’dan haberler akmaya başladı. 2018 yılına büyük bir isyan dalgasıyla giriş yapan komşu ülkenin işçileri, gençleri ve kadınları 2018 1 Mayıs’ını da es geçmemişti. Başta Tahran olmak üzere, on binlerce işçi, işsiz, genç ve kadın alanlara çıkmıştı. 1 Mayıs’ı şanına yakışır bir cesaretle kutlamıştı. Alanlara çıkmakla da kalmayan İran proletaryası ve emekçileri Tahran’da parlamento önüne kadar yürüyerek rüşvetçi, vurguncu, işkenceci kanlı mollalar rejiminin suratına güçlü bir şamar indirmişti. Parlamento önünde on binlerce işçi ve emekçi adına yapılan açıklamada açlık sınırının üç kat altında olan asgari ücretin yükseltilmesi ve güvencesiz çalışma anlaşmalarına son verilmesi ültimatomunu vermişti.

İranlı dostlarımız haklı bir coşkuyla bu büyük haberi salonda bulunan kitleyle paylaşarak, dayanışma çağrısında bulundular. Alan bir anda dayanışma şiarlarıyla çınladı.

Yapılan açıklamada bu eylemin anlık bir patlama olmadığının altı, ‘son beş-altı ayda İran’da üç yüzden fazla işçi grevi ve emekçi eyleminin gerçekleştiği’ vurgulanarak çizildi. Mollalar rejimine karşı büyüyen öfkeye işaret edilen konuşmada, ‘gelecek halk hareketinin ağırlıklı olarak proleter karakterde’ olacağına işaret edildi. Daha başka ne olabilir ki!

İran’da yükselerek devam eden işçi, kadın ve gençlik hareketinin yanı sıra 1 Mayıs’ta alanları dolduran on binler, bölgemizin yeni bir emekçi halk ayaklanmasına gebe olduğunun dolaysız habercisidirler. Bu haberlerin coşkusuyla yüreklerimiz yerinden oynarken, ağırlıklı görevin hâlâ önümüzde olduğunu da derinden hissediyorduk. Meydanlara çıkacak olan işçi ve emekçi hareketi elbette yeni oyunculara alan açacaktır ve asıl olan bu sahneyi hakkıyla doldurabilmektedir.

Elbette işçi sınıfı ve emekçiler bir gün, hem de çok uzak olmayan bir zaman dilimi içerisinde ayaklanacaklar. Asıl olan ayaklanmalar mevsimine/mevsimlerine hazırlıklı olarak girebilmektir. Bunları düşünürken Türkiyeli komünistlerin yıllar önce “devrime hazırlanıyoruz” şiarını öne çıkarmalarının, reformist, kuyrukçu kesimlerin dudak bükmesine rağmen ne kadar isabetli olduğunun anlamını ve önemini çok daha derinden idrak ettik.

Bu 1 Mayıs’ı, bu duygularla kutladık. Abartıyor muyuz? Bunun için çok beklemeyeceğiz...

Stuttgart’tan BİR-KAR aktivisti

 
§